Deprem bölgesindeki çadırların barınma hakkının esası gereği objektiflik temelinde kullanılması mecburidir. Aksi takdirde, devletin gözetiminde yürütülen insani yardım operasyonu insan haklarının esasıyla çelişecektir.
Vaktinde yapılmayan müdahalenin ve kapasite yetersizliğinin haklı olarak eleştirildiği böyle bir dönemde, söz konusu uygulamaların halkın kamusal düzene ilişkin güvensizliğini derinleştirme ihtimali meselenin bir diğer önemli boyutudur. Böyle devam edildiği taktirde, meydana gelen hasarın telafisi için atılacak adımlar ve toplumsal dayanışma fikri zarar görecektir.
Bölgede hala en başat ihtiyacın çadır olduğu bilinmekteyken, bazı kamu kurumları ve STK’ların yardım çadırlarını başka temalara sarf etmesi engellenmelidir.
Kamu hizmetinin “eşitlik ve taraf gözetmeme” prensibinin etkin şekilde işler hale getirildiği ve sahadaki sivil toplum aktörleriyle bu prensip zemininde koordine olunduğu bir sürecin yönetilerek bölgeye yeterli sayıda çadır sevk etmek gerekmektedir.
Saygılarımızla
Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği